-
1 çatal bıçak takımı
Essbesteck nt -
2 çatal bıçak takımı
столо́вый прибо́р -
3 çatal bıçak takımı
n. cutlery* * *cutlery -
4 çatal bıçak takımı
cutlery -
5 gümüş çatal bıçak takımı
n. silver -
6 cutlery
çatal biçak takimi, sofra takimi -
7 cutlery
n. çatal bıçak takımı; bıçakçılık* * *1. bıçakçılık 2. çatal bıçak takımı* * *(knives, forks and spoons.) bıçak, çatal ve kaşık takımı -
8 Besteck
-
9 couvert
In m1 sur une table sofra takımı2 ustensile çatal, bıçak, kaşık [ka'ʃɯk]3 pour une personne tabak [ta'bak]II1 örtülü [œɾty'ly]2 être bien couvert iyi örtünmek3 ciel / temps couvert kapalı hava4 piscine couverte kapalı havuz -
10 takım
1) гру́ппа, коллекти́в; кома́нда (спортивная); отря́д, брига́да, арте́ль; компа́ния; ку́чкаtakım takım — гру́ппами; ку́чками
çalgı takımı — инструмента́льный анса́мбль
futbol takımı — футбо́льная кома́нда
muhtelit takım — сбо́рная кома́нда
okur yazar takımı — гра́мотные [лю́ди]
2) прибо́р; серви́з; гарниту́р; компле́кт, набо́р; принадле́жности; снаряже́ниеaletler takımı — компле́кт прибо́ров
at takımı — ко́нская сбру́я
çatal bıçak takımı — столо́вый прибо́р
çay takımı — ча́йный серви́з
gemi takımı — осна́стка су́дна
marangoz takımı — набо́р столя́рного инструме́нта
salon takımı — гарниту́р ме́бели для гости́ной
sofra takımı — столо́вый серви́з
yatak takımı — компле́кт посте́льного белья́
yazı takımı — пи́сьменные принадле́жности
3) воен. взводavcı takımı — стрелко́вый взвод
piyade takımı — пехо́тный взвод
4) разря́д (в классификации); сорт, вид5) грам. сочета́ние (слов); словосочета́ниеisim takımı — именно́е словосочета́ние; сочета́ние существи́тельных
-
11 takım
takım skarşı \takım die gegnerische Mannschaft2) ( kahve, çay \takımı) Service nt; (çatal bıçak \takımı) Besteck nt; (yemek odası \takımı) Einrichtung f; (koltuk \takımı) Garnitur f; (satranç \takımı) Spiel nt4) (alet \takımı) Satz m; (kromozom \takımı) Satz m\takım halinde çalışmak im Team arbeiten10) (\takım giysi) Anzug mkırk boru \takımlı bir org eine Orgel mit vierzig Registern -
12 silver
gümüs; gümüs çatal biçak takimi, gümüs sofra takimi; gümüs; gümüs rengi, gümüsi; gümüs kaplamak; aynayi sirlamak -
13 silver
n. gümüş, gümüş para, gümüş rengi, gümüş eşya, gümüş çatal bıçak takımı* * *1. gümüş 2. gümüşle (v.) 3. gümüş (n.)* * *['silvə] 1. noun1) (an element, a precious grey metal which is used in making jewellery, ornaments etc: The tray was made of solid silver.) gümüş2) (anything made of, or looking like, silver especially knives, forks, spoons etc: Burglars broke into the house and stole all our silver.) gümüş (eşya)2. adjective1) (made of, of the colour of, or looking like, silver: a silver brooch; silver stars/paint.) gümüş2) ((of a wedding anniversary, jubilee etc) twenty-fifth: We celebrated our silver wedding (anniversary) last month.) yirmibeşinci yıldönümü•- silvery- silver foil/paper -
14 Besteck
Besteck n <Bestecks; Bestecke> çatal-bıçak takımı -
15 kaplama
kaplama s2) Verkleidung f; (ağaç \kaplama) Täfelung fçatal bıçak takımı gümüş \kaplamadır das Besteck hat eine Auflage aus Silber4) (desenli \kaplama) Furnier nt -
16 Auflage
Auflage <-n> f2) (\Auflagenhöhe) tiraj3) ( Verpflichtung) yüküm, mükellefiyet;jdm etw zur \Auflage machen birine bir şeyin yükümünü empoze etmek4) ( Bedingung) şart;jdm etw zur \Auflage machen birine bir şeyi şart koşmak;mit der \Auflage, dass...... şartına bağlı olarak;es wurde ihm zur \Auflage gemacht, sein Haus nicht zu verlassen evden dışarı çıkmaması şart koşuldu5) ( Überzug) kaplama;das Besteck hat eine \Auflage aus Silber çatal bıçak takımı gümüş kaplamadır -
17 Essbesteck
çatal bıçak takımı -
18 Silberbesteck
gümüş çatal bıçak takımı -
19 argenté
-
20 argentée
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çatal bıçak takımı — is. Sofra için gerekli olan çatal, kaşık, bıçak ve diğer servis araçlarının tümü İçinden bir yuvarlak francala, çocuk oyuncaklarını andıran bir çatal bıçak takımı çıkardı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçak — is., ğı 1) Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç Ekmek bıçağı. Sebze bıçağı. 2) Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç Basımevi bıçağı. Birleşik Sözler bıçaksırtı bıçak sırtı çatal bıçak takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatal — is. 1) İki veya daha çok kola ayrılan değnek 2) Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri 3) Dallı olan şeylerin her kolu 4) Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç Çatalı elinden düştü, ağzı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sofra takımı — is. Yemek yerken kullanılan çatal, bıçak, tabak, örtü, peçete vb. şeylerin tümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alfenit — is., di, kim., Fr. alfénide İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım … Çağatay Osmanlı Sözlük
servis — is., Fr. service 1) Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti 2) Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü 3) Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük